34 Taksi / 51’
İstanbul'da taksi yolculuğu sadece belirli bir varış noktasına ulaşmakla ilgili değildir. Her taksi yolculuğu, aynı zamanda Avrupa ve Asya arasında yer alan büyük bir şehrin özelliklerini ortaya çıkaran bir yolculuktur. Sürücü ve yolcu, İstanbul'daki yaşam hakkında fikir alışverişinde bulunurken, kaotik şehrin farklı kültürel katmanlarında seyahat eder. Taksiler, Türkiye'deki kültür çeşitliliğini ve ifade araçlarını yansıtan sosyal platformlardır.
34 Taksi, İstanbul'u taksi şoförlerinin bakış açısından anlatan bir belgesel. Çoğunlukla günlük taksi yolculukları sırasında çekilen film, şoförlerin yolcularıyla göç, kentsel bozulma, kanun ve düzen, din, kadın ve erkek, doğu ve batı gibi konularda ettikleri sohbetleri belgeliyor.
Pencereler / 10’
Galata Şahkulu Sokak’ta Fransız Geçidi olarak tabir edilen tarihi avluda günlük yaşamı belgeleyen Pencereler, 1997-2005 tarihleri arasında çalışmalarını aynı avluda sürdüren sanatçı kolektifi Oda Projesi için hazırlandı. İlk gösterimi Almanya’da Kunstverein Münih’de ‘‘Exchange & Transform’’ sergisinde yapılan film, şehrin bir köşesini dinamik bir kamerayla kayıt altında alıyor.
Söylemez’in sinemasının İstanbul ile kurduğu benzersiz ilişkisinin diğer bir yansıması olan film, Fransız Geçidi’ndeki apartmanlarının sakinleri üzerinden İstanbul’un ritmi, ritüelleri ve kendine özgü atmosferini büyük bir başarıyla yakalıyor.
Hayatımın Fotoğrafı / 20’
Fotoğrafçı Orhan Cem Çetin ile yönetmen Belmin Söylemez'in, İstanbul merkezli sanatçı oluşumu Oda Projesi için ortaklaşa gerçekleştirdikleri bir çalışma. 8. Uluslararası İstanbul Bienali’nde Oda Projesi: “Oda Buluşmaları” etkinliği kapsamında gerçekleşen projede Orhan Cem Çetin, Galata'daki bir avlunun sakinlerinin fotoğraflarını onların taleplerine uygun olarak çekti. Belmin Söylemez de çekim sürecini anlatan Hayatımın Fotoğrafı’nı hazırladı.
Söylemez belgesel için bir yandan da büyük çoğunluğu kadın olan katılımcılara kendilerine ait en sevdikleri fotoğrafın hangisi olduğunu sordu: Parkta çekilmiş bir aile hatırası, köydeki bir kızın bir bölümü parçalanmış fotoğrafı, bir düğün töreni... Avlunun sakinleri geçmişten fotoğrafları üzerine konuştukça biz de Anadolu'dan İstanbul'a göç etmiş ailelerin öykülerine tanıklık ediyoruz. Hayatımın Fotoğrafı gitgide kimlikler üzerine bir belgesele dönüşüyor.
Bugün İstanbul Ne Kadar Güzel / 5’
2004 yılı. Yerel seçimlerin arifesinde İstanbul. Afişler, bayraklar ve sloganlar tarafından kuşatılmış bir şehir. Seçim afişleri kentin üzerine giydirilmiş bir üniforma gibi. Farklı sosyokültürel ve mimari özelliklere sahip farklı semtler birbirinden ayırt edilemez durumda. Seçim otobüsleri şarkılar çalarak sokaklarda dolaşıyor. Bu adeta bir tür geçici çılgınlık, bir paradoks: Adaylar daha iyi bir hale getirme sözü verdikleri şehrin çehresini bozuyor.
Söylemez, bu filminde şehirdeki bir tür geçici delilik halini afişler, sıralanan seçim vaatleri, sesleri, her şeyin iç içe geçtiği bir kaos olarak gözler önüne seriyor.
Değerli sinemaseverler,
Hatırlatmak isteriz ki, seyircilerimizi rahatsız etmemek ve film keyfini bozmamak adına, seans saatlerinden sonra salonlara giriş yapılamamaktadır. Seans saatlerinden önce salonlarda yerinizi almayı unutmayınız. İyi seyirler!
- Visionsdato 31 maj 2023 onsdag
- Filmtype 26.Uçan Süpürge
- Smarte markører