Gabriel’in Düşü
Midilli Adası’nın Büyüleyici Atmosferinde Bir Göç Hikayesi
Berna ile Berk, on yıllık evliliklerinin kaderi üzerine birbirlerinden habersiz kararlar almış ve eyleme geçmek için karşı kıyı Midilli Adası’nı seçmiştir. Tatil için kiraladıkları evin sahipleri, Türkiye’nin yakın geçmişinde yaşanmış 6-7 Eylül Olayları sonrasında İstanbul’dan adaya göç etmiş bir ailenin fertleri olan Angeliki ve Angelos’tur.
Çift, ‘tuhaf’ ev sahiplerinin ‘tarih kokan’ evlerine yerleşirken; Suriye İç Savaşı’ndan Almanya’ya gitme umuduyla kaçıp, Midilli’deki Mora Kampı’nda sıkışıp kalmış Mirvan ve Yana, adadaki zorunlu misafirliklerini sonlandırmanın yollarını aramaktadır.
Midilli Adası, belki de tarihinin en kaotik dönemini yaşarken, adayı tepeden izleyen gizemli manastırın merhum Aziz’i Gabriel; birbirlerinden hem uzak hem de çok yakın üç ailenin kadınları için kurtuluş umuduna dönüşür.
Göçün toplumsal bellek üzerindeki etkileri ve insan doğası üzerinde yaptığı tahribatı üç farklı toplumun fertleri üzerinden anlatan Gabriel’in Düşü, göç edene beslenen merhamet ve nefret duygularının bıçak sırtı mücadelesine Midilli Adası’nın büyüleyici atmosferinde ışık tutuyor.
Oyunun öne çıkan özelliklerinden biri de özel olarak bestelenmiş ve bir albümde toplanmış müziklere sahip olması.
Prömiyerini 9 Kasım’da, 25.İstanbul Tiyatro Festivali’nde yapan Gabriel’in Düşü, seyircisiyle buluşmaya devam ediyor.
Yeni Tiyatro Dergisi Emek ve Başarı Ödülleri 2022
“Yılın Oyun Yazarı”
Direklerarası Seyirci Ödülleri 2022
“En İyi Özgün Müzik”
- Ereignistyp Dram