Şehir Detoksu

DOĞA TERAPİ EVİ’NDE ŞEHİR DETOKSU

Doğadan ve doğal olandan her gün biraz daha kopuyoruz. Bu uzaklaşma bize iyi gelmiyor. Gerçekte neye ihtiyacımız olduğunu bulamıyoruz; satın alınan her şeye muhtaçmış, sabredilen hiçbir şeye ihtiyacımız yokmuş gibi davranıyoruz. Sanki hemen peşimizde vahşi bir hayvan bizi kovalıyormuş gibi kaygıyla kovalıyoruz günleri. Zaman akışında( koşuşturmasında) kaybolmuşuz gibi… Bu noktada ilacımız yine doğa! Doğayla aramızdaki bu yabancılaşmayı bitirmemiz lazım. Araya yıllar, nesiller girmiş olabilir, olsun. Bizim onunla mazimiz birkaç nesilden çok daha fazlası… İşte ekoterapi, bize bu ilişkiyi kurtarmanın ve yeniden düzenlemenin yollarını gösteriyor! Türkiye’nin ilk ve şu anda tek ekoterapi merkezi olan Doğa Terapi Evi olarak doğayla ve dolayısıyla kendimizle olan bağımızı güçlendirecek, bizi duygusal olarak dengeleyecek, stres seviyemizi düzenleyecek çeşitli uygulamalar yapıyoruz. Bunlardan bir tanesi “ŞEHİR DETOKSU”. Şehir detoksu şehrin ve şehirli yaşamının getirdiği sıkışmışlık ve kısır döngünün içinde kalmış, kendi bedeninin ve ruhunun ihtiyaçlarını fark edemeyecek kadar kendinden uzaklaşmış ya da bu ihtiyaçlarıyla ilgilenmeye zaman ayıramayan herkes içindir. Bir tam günlük programımız çoğunlukla ormanda ya da açık alanda gerçekleşiyor. Kısa söyleşilerin haricinde neredeyse tamamı bireysel olarak deneyimleyeceğiniz uygulamalardan oluşuyor. Bazen bir kayaya oturup hiçbir şey yapmayacaksınız, bazen bir ağaçla sohbet edecek duyduklarınızı çamurla anlatacaksınız. Bazen bir köşede tek başınıza elinizde kağıt kalem karalayacaksınız bazen de hep birlikte bir şey inşa edeceksiniz. Tüm bunları yaparak kendinizle baş başa kalmanızı, duygularınıza, ihtiyaçlarınıza kulak vermenizi, kafanızı kurcalayıp duran sorulara yanıtlar bulmanızı, adım atmakla ilgili sizi durduran şeyleri fark etmenizi, kendinize tekrar edip durduğunuz cümleleri ilk kez duyarmış gibi dinlemenizi ve belki yeniden kurmanızı hedefliyoruz. Bir tam günlük programımız saat 09:30 da köyümüzdeki şelale alabalık restorandaki şelale sesinin eşlik ettiği kahvaltıyla başlıyor. Ardından restoranın hemen yanındaki patikayla başlayan, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi tarafından işaretlenmiş olan Nüzhetiye Şelalesi yürüyüş parkuruna Orman Banyosu* (forest bathing)yapmak üzere geçiyoruz. Yaklaşık 3 saat süren bu uygulamadan sonra Doğa Terapi Evi’ne dönüyoruz. 45 dakikalık atıştırma ve dinlenmenin ardından yaklaşık 2 saat sürecek olan uygulamamızı başlatıyoruz. Bu süre zarfında orman banyosu boyunca kendinize ve yaşamınıza dair sezdiğiniz, fark ettiğiniz şeylere daha yakından bakmanın sanatlı bir yolunu sunuyoruz. Bazen kille, yazıyla, boyayla ya da doğanın sunduğu türlü varlıklarla hikâyenizi yeniden anlatacağınız ve anlamlandıracağınız keyifli ve keşif dolu iki saat olacak. Bu yolculukta size eşlik etmek dileğiyle…

ŞEHİR DETOKSU PROGRAM AKIŞI
09:30 KAHVALTI
11:00 ORMAN BANYOSU (FOREST BATHING)
14:00 MOLA VE ATIŞTIRMA
14:45 ORMAN BANYOSU TAMAMLAYICI UYGULAMALARI
17:00 KAPANIŞ VE VEDA

Orman Banyosu
Sağlık ve mutluluğun artırılması amacıyla ormanlık alanlarda zaman geçirme pratiği olan orman banyosu Japonya’da 1980’li yıllarda ortaya çıkmış ve Shinrin-Yoku olarak adlandırılmıştır. Shinrin-Yoku Japonca’da orman atmosferinde banyo yapmak ya da duyularımızla ormana girmek demektir. Beş duyumuzla bağlantı kurarak basitçe doğada olmaktır. “Shinrin yoku köprü gibidir. Duyumlarımızı açarak bizimle doğal dünya arasındaki boşluğu doldurur.” Qing Li. Shinrin-Yoku nun İngilizce kaynaklara “forest bathing” olarak çevrildiğini gördük ve biz de orman banyosu olarak kullanmayı uygun bulduk. Dil bilimcilerden aldığımız geri bildirimler de ifadenin uygulamanın özünü karşıladığı yönündeydi. Orman Banyosunda insan dünyasından daha fazlasına adım atarız. Ağaçlık herhangi bir alanda ağaçların davetine kulak verir, tüm bedenimizi ve ruhumuzu bu çağrıya açarız. Doğa yürüyüşünden farklı olarak oldukça yavaş bir biçimde (mindful walking) yürür, toprağa dokunur, suyu hisseder, havayı koklarız. Yani doğanın kulaklarımızdan, gözlerimizden, burnumuzdan, ağzımızdan, ellerimizden ve ayaklarımızdan girmesine izin veririz. Yürüyüş boyunca birbirimizle konuşmayıp doğanın bizle konuşmasına dikkatimizi yönlendiriyoruz. İnsan dünyasını çağrıştıracak şeyleri-özellikle teknolojik aletleriarkamızda bırakıp kendimizi tamamen doğaya bırakıyoruz. Nesneleri arkamızda bırakabiliriz ancak düşünceler için bu o kadar kolay değildir. Bu sebeple zihniniz ve bedeninizle birlikte gelen tüm o meşguliyetleriniz yavaşlamanızı engelliyor olabilir. Nasıl duracağınızı bilemeyebilirsiniz. Bu noktada deneyimli bir terapistle yürümek daha rahat hissetmenize, daha farkında olarak (mindful) kendinizle temas etmenize ve sanatsal bir dokunuşla (eco-art therapy) bu temasların ruhunuzda dönüşümlere yol açmasını sağlayacaktır. Orman Banyosu’nun bilimsel olarak kanıtlanmış ve deneyimli uygulayıcıların tecrübeleriyle ortaya koyduğu birçok fiziksel ve ruhsal faydaları vardır.
• Vücudun doğal katil hücrelerinde artışla güçlenen bağışıklık sistemi
• Düşük kan basıncı
• Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocuklarda dahi artan dikkat kabiliyeti
• Zihinsel berraklıkta artış
• Koroner kalp yetmezliği ve hipertansiyon gibi kardiyovasküler hastalıkları azaltıyor
• Depresyon sıklığını ya da şiddetini azaltıyor • Anksiyete sıklığını ya da şiddetini azaltıyor
• İyilik halindeki artış
• Stres hormonu da diyebileceğimiz kortizoldeki düşüşle birlikte zihinsel rahatlamadaki artış
• Hayranlık, şükür ve diğergamlılık hislerinde artış
• Depresif hastalardaki ruminasyonda (kara kara düşünme, zihinsel geviş getirme) düşüş