Amadeus

Amadeus 🎭 . Mozart; Müziğim nasıl? Salieri; Başarılı olan yerleri çok iyi Mozart; Ancak osuruğu beş para etmez insanlar ünvan peşinde koşar Salieri; Saray bestecisi gibi mi?(Salieri besteci) Mozart; babam her zaman senin ağzına kilit vurmak gerek, der Salieri; Beni anlamanızı istiyorum, beni affetmenizi degil! (Kıskançlığı ve sonuçları yüzünden) Salieri; Aman Tanrım! Onun müziği karşısında ben gözyaşlarımı tutamayıp ağlarken imparator esniyordu. Halk tüm esprilere deli gibi gülüyordu ama onu anlayan tek kişi bendim. Mozart; Evde yiyecek ve içecek hiç bir şey yok Sadece mürekkep... Şişelerce mürekkep... . Salieri; Cezam, Ne seçtiğini bilmeyen ahmaklar tarafından seçkin diye anılmak oldu. Mozart'ın müziğini tüm dünya çalarken, benim müziğimi bir kişi bile çalmaz oldu. Hatırlanacağım ama kötü bir şöhretle: Kıskançlık ve arsinikle... . Yorum: Eğer bu sahneye katılmasaydım, benim için Salieri sadece bir isimden ibaret kalacaktı onu ve Mozart'ı sadece kitaptan okuyup hissedemememiş olarak kalacaktım. Salieri'nin Mozart'ı zehirledim iddiası bu kötü şöhretini ortaya çıkarıp en azından bu şekilde unutulmaz olmak için miydi? Gerçekten onu arsenikle fiziksel olarak zehirlediği için miydi? Yoksa onu kıskançlık ile mecazen mi zehirlediğini iddia etmişti? Halk ve imparator Salierinin müziğini anlamazlar fakat ne yaparsa yapsın ona büyük bir alkış tutarlar. Buna karşılık Salieri onun müziğinin her zerresini anlamakta ve hissetmektedir. Zaten muhtemelen o sebeple, Tanrım madem bana ona verdiğin yeteneği vermedin onu anlayacak zekayı da vermeseydin, der. Oyun oyuncuların bir anda seyircilerin arasına dalmasıyla başladı 👌 Şimdiye kadar gittiğim en iyi sahneydi 👌 Vay bee! "Anlatmak pasif kalıyor, yaşamak lazım" denilen sahnelerden. 👌👏 Selçuk Yöntem ve Tansu Biçer de inanılmaz güzel taşımışlar rollerini 👏❤️🌸

Selçuk Yöntem’in yer aldığı “Amadeus” tiyatro oyunu, hem dramatik derinliği hem de görkemli prodüksiyonuyla dikkat çeken, klasikleşmiş bir yapıt. Oyunun merkezindeki Salieri-Mozart çatışması, kıskançlık, deha ve insanın kendi sınırlarıyla yüzleşmesi gibi evrensel temaları işliyor. Selçuk Yöntem’in Antonio Salieri rolündeki performansı, hem eleştirmenler hem de izleyiciler tarafından büyük övgü alıyor. Yöntem’in sahne hakimiyeti, güçlü sesi ve karaktere kattığı duygusal derinlik, izleyiciyi adeta oyunun bir parçası haline getiriyor. Onun Salieri’si, sadece bir rakip değil, aynı zamanda kendi başarısızlıklarıyla yüzleşen bir insan olarak çok boyutlu bir şekilde canlandırılıyor. Bu da seyirciyi hem onun tarafında olmaya hem de onu sorgulamaya itiyor. Bunun yanında, Işıl Kasapoğlu’nun yönetimi ve görkemli prodüksiyon detayları oyunun etkileyiciliğini artırıyor. Dekor, kostüm ve müzik kullanımı da oyunun 18. yüzyıl atmosferini izleyiciye başarıyla hissettiriyor. Genel olarak, “Amadeus”, hem görsel hem de duygusal anlamda iz bırakacak bir tiyatro deneyimi sunuyor. Eğer dramatik yoğunluğu, güçlü oyunculukları ve etkileyici hikayeleri seviyorsan, bu oyun mutlaka görülmesi gereken bir yapıt.

Hayatımda hiç bu kadar başarılı, kaliteli ve görsel şölen sunan bir gösteri şöleni görmedim. Hem gözlerim kamaştı hem de kulaklarım cenneti duydu ve hiç bitsin istemedim. Hayatımda hiç bu kadar sessiz çıt çıkmayan bir seyirci kitlesi de görmedim, insanlar adete kitlenmiş saniye bile kaçırmaksızın izliyorlardı. Her sözü,her haraketi,her notayı..İnanılmaz bir kalabalık seyirciyle izledim fulldu neredeyse..Tiyatro değil adete bir filmdi bu ve keşke bunu filme alıp izleme şansımız olsa tekrar ve tekrar.Selçuk yöntem başta olmak üzere Tansu Biçer muhteşem oyunculuklarıyla beni benden aldı sürekli tüylerim ürperdi izlerken,nefesimi tuttum nefes aldığımı unuttum ya :D Ve tekrar tekrar izlemekten asla sıkılmazdım hatta en önde izlemek isterdim ama bilet kalmamıştı)) Hayatımda son nefesime kadar hatırlayacağım bu muhteşemliği… İki baş karakter Oscarlık bir oyunculuk sergilediler. Bu unutulmaz büyüleyici anlar için sonsuz ama sonsuz teşekkür ve minnetlerimi sunuyorum. Emeğiniz dert görmesin.

Amadeus, hem görsel hem de duygusal açıdan büyüleyici bir deneyim sunuyor. Müzik ve hikâyenin kusursuz uyumu, oyuncuların performansındaki derinlik ile birleşerek izleyiciyi adeta 18. yüzyılın Viyana'sına taşıyor. Mozart ve Salieri arasındaki tutku, kıskançlık ve trajedinin işlendiği bu oyun, müzikle hikâye anlatıcılığının en güçlü örneklerinden biri. Sahne tasarımı, kostümler ve ışık kullanımı da bu büyülü atmosferi pekiştiriyor. Eğer kaliteli bir tiyatro deneyimi arıyorsanız, Amadeus kesinlikle kaçırılmaması gereken bir yapım.

Teşekkür ederiz! Bir bütün olarak, her şey yerli yerindeydi, çok çok güzeldi! Orkestra, koro ruhumuzu doyurdu. Selçuk Yöntem’in ve Tansu Biçer’in oyunculuklarına hayran olmamak elde değil. Daha da büyük bir kadro ile daha da gösterişli bir oyun olabilir. Bizim oyuncularımız her işi en şekilde yapıyor. Her birini tek tek kutluyorum. Yan roller evet yan roldü. Ama her biri ayrı ayrı başarılıydı. Yan roldekiler baş rol oynasalar, baş rolü de o kadar iyi oynayabilecek kudretteler.

Müthiş bir müzikal ve şölendi. Selçuk Yöntem de müthiş oyunculuğu ile soluk aldırmadan izletti. Ancak Ekim 2024te İzmir'de oyun izlerken bağıra bağıra konuşup Selçuk Yönteme oyunu bıraktıran kadın tespit edilip bir daha ona bilet satışı yapılmamalıdır. Ben 1000 oyuna gitmişimdir amatör tiyatrolar dahil, böyle terbiyesizliği ilk defa gördüm. Bu insanların tiyatroya gelmesi kültüre zarar veriyor. Sanırım o yüzden şu anki biletlerde de İzmir satışı yok.

Tansu Biçer’in kondisyonu yüksek performansını izlemek ayrı, Selçuk Yöntem’i canlı izlemek ayrı bir keyifti. Bütün ekibin eline sağlık. Verilen emeğin yerini bulduğu, dolu dolu bir gösteriydi. Bostancı Gösteri Merkezi’ne de umarım yakın zamanda yatırım yapılır da seyirciye saygı duyan bir mekan haline gelir. Sirk gibi plastik oturma yerleri, ne sırası ne numarası belli koltuklar hiç yakışmıyor. Bir de dalga geçer gibi minder kiralıyorlar.