Kurbağa Prens

Kurbağa Prens

Sarayın birinde, kendi güzel ama biraz huysuz bir Prenses yaşamaktadır. Bu Prenses, arkadaşlarına, saray çalışanlarına ve hatta oyuncaklarına bile kaba davranmaktadır. Aslında gerçek bir arkadaşa sahip olmayı çok istemekte ama bencilliği ve kabalığı yüzünden bunu bir türlü başaramamaktadır. Bir gün, Kral olan babası, Prenses’e aile yadigarı, sihirli bir top hediye eder. Bu topun, yürekten dilenen dilekleri gerçekleştirebileceğini söyler. Ancak dileklerin gerçekleşebilmesi için çaba göstermek gerektiğini yoksa topun bir işe yaramayacağını da ekler. Prenses babasının söylediklerini neredeyse hiç dinlemez ve topuyla oynamak için bahçenin yolunu tutar. Bir süre sonra sihirli topu bahçedeki bir kuyuya düşürür. Bu kuyu, Kurbağa Prens’in içinde yaşadığı kuyudur. Kurbağa Prens, Prenses’e, topu kendisine geri verebileceğini ancak karşılığında kendisinin de isteklerinin olduğunu söyler. Kurbağa Prens, bir kereliğine Prenses’in tabağından yemek yiyecek, bardağından su içecek ve yastığını üzerinde uyumak üzere ödünç alacaktır. Prenses şartları kabul eder. Kurbağa, topu kuyudan çıkartır ve Prensese’ teslim eder. Ancak Prenses’in sözünü tutmaya hiç niyeti yoktur. Topu alıp sarayın yolunu tutar. Duruma sinirlenen Kurbağa, Prenses’e bir ders vermeye karar verir. Bu sırada; olaylara şahit olan, Prenses’in sarayında görevli ve onun huysuzluğundan yılmış olan Şaklacıbaşı, Kurbağa’ya yardım etmeye karar verir. Ona, akşam, sarayda Prenses için bir doğum günü yemeği düzenleneceğini, isterse planını orada gerçekleştirebileceğini söyler. Kurbağa, yemeye çalıştığı ve son anda yemekten vazgeçtiği bir sinekten de yardım ister ve onunla bir anlaşma yapar. Sinek, Kurbağa ile beraber saraya gidecek ve Prenses’e vereceği ders için kendisine yardımcı olacak, bu sayede de kendisi tarafından yenmekten kurtulacaktır. Şaklacıbaşı, Kurbağa ve Sinek birlikte sarayın yolunu tutarlar. Akşam yemeği Kurbağa’nın baskınıyla bozulur. Sinek’in yardımıyla, bin bir oyun yapar ve prensesin tabağından yemek yemeyi, bardağından su içmeyi başarır ancak yastığını bir türlü alamaz. Şaklacıbaşı ile birlikte Prenses’i uyutmaya çalışırlar ancak bunu da bir türlü başaramazlar. Sonunda yenmekten kurtulduğu için mutlu olan sineğin söylediği bir şarkı sayesinde Prenses uykuya dalar. Kurbağa ve Şaklacıbaşı tam yastığı alacaklarken Prenses uyanır ve elindeki yastığı Kurbağa’ya fırlatır. Kurbağa’nın yerde öylece yattığını görünce korkan ve yaptıklarının ciddiyetinin farkına varan Prenses ağlamaya başlar. Bu sırada yastığa kavuşan Kurbağa, etkisi altında olduğu büyüden kurtulur ve tekrar Prens’e dönüşür. Prens, Şaklacıbaşı ile beraber kendi krallığının yolunu tutar. Yeniden arkadaşsız kalan Prenses, bir arkadaşa sahip olmak için dilekler diler ancak hiçbir işe yaramaz. Prenses, Sinek’in uyarısı ile kendine gelir. Sinek ona sahip olmak istediğimiz şeylere sadece çaba gösterirsek sahip olabileceğimizi, yeni bir arkadaş dilemektense kalbini kırdığımız arkadaşlarımızın gönlünü almamız gerektiğini söyler. Yaptıklarından pişman olan Prenses, Prens ve Şaklacıbaşı’nı yolundan çevirip, yaptıklarından pişman olduğunu, verilen sözlerin, iyiliğin, nezaketin önemini anladığını söyler. Prens ve Şaklacıbaşı, Prenses’le barışır ve iki krallığın çocukları sonsuza dek dost olurlar.