Haydi Karına Koş

Haydi Karına Koş

“Haydi Karına Koş” adlı metin İngiliz yazar Ray Cooney tarafından, 1983 yılında kaleme alınmıştır. Ray Cooney, bu metinde; vodvili, dolantı komedisini ustaca işlemiştir. Oyun, ayrı iki evde geçmesine rağmen, yazar; ustalığını göstererek, bu iki evi tek sahnede, mekan değişimine ihtiyaç duymadan gösterebilmiştir. Oyun, ayrı iki kadının, yine ayrı evlerde olup, eş zamanlı konuşmalarıyla başlar. Telefon konuşmalarından anlaşılır ki, iki kadının da eşi kayıptır ve fazlaca merak etmelerinden dolayı polisle iletişime geçmişlerdir. Yine telefon konuşmalarından anlaşılacağı üzere, bu iki kadın; yani Mary Smith ve Barbara Smith aynı kişi ile evlidir. O kişi de taksi şoförü John Smith’tir… Taksi şoförü olan John Smith, o gece bir olaya karışmıştır. Yaşlı bir kadının çantasını çalmaya çalışan iki kişiye engel olmak ister. Fakat ne var ki çantası çalınan yaşlı kadın, John’u da hırsız zanneder. Bunun üzerine John’un kafasına çok sağlam(onu hastaneye düşürecek kadar) birkaç darbe indirir. John, yanında bir polis komiseri(Thampson) ile birlikte Mary ile yaşadığı Wimbledon’daki evine gelir. John’u bu halde gören Mary şoke olmuştur. Ana kahraman başı sarılı ve daha kendine gelememiş bir halde olaylar başlar. Komiser kendine has üslubu ve sorgulama şekli ile John’u sorgulamak ister. Fakat zamanla kendine gelse de, ileri de başına neler geleceğinin farkında olmadan komiseri başından defetmeye çalışır. Bu sırada pek sevilmeyen üst kat komşusu Stanley Gardner eve gelir. Stanley işi olmayan, fakat bunu da pek dert etmeyen enerjik bir kişidir. Komiseri bir şekilde evden gönderdikten sonra John, yıllardır ustalıkla sakladığı büyük sırrını ne kadar istemese de Stanley ile paylaşmak zorunda kalır. Artık Stanley de bu zorlu ve karışık yolda John’un ortağı olmuştur. John, Stanley’nin yardımıyla diğer eşi olan Barbara’nın yanına, onu da meraktan kurtarmak için Patniy’deki diğer evine gider. Gitmeden telefon konuşmasında, Barbara’nın da polisi arayıp, onu kayıp olarak bildirdiğini öğrenir. Barbara’nın evine gittiğinde de görür ki, diğer evine de bir polis komiseri(Porter) gelmiştir. John yine küçük çaplı bir sorguya çekilir ve bu sorgudan da yalan söyleyerek sıyrıldığını düşünür. Fakat oyundaki komiserler Thamson ve Porter bu işin peşini bırakmaya pek niyetli değillerdir. John, Stanley’nin telefonuyla, Wimbledon’da Mary ile oturduğu eve gelen komiser Thamson’ın, Patniy’deki eve uğrayacağını öğrenir. John büyük bir telaş içerisinde, Barbara ile evden dışarıya çıkmak isterken kapı çalar ve gelen kişinin komiser olduğunu düşünerek oradan ayrılır. Fakat gelen kişi komiser değil, üst kata taşınan, yeni komşuları Bobby Franklin’dir. Bobby’nin de dahil olması ile seyirci, bütün karakterleri tanımıştır. Bu noktaya kadar oyun seyirciye nasıl bir dolambacın içinde olacaklarını anlatmıştır. Artık oyunda tempo daha da artarak, olaylar daha da karmaşıklaşarak, John’un sonunda, başına neler geleceğini komik bir dille gözler önüne serer.