Gotûbêjin /// Ceyar'ı Kim Öldürdü
İki ayrı film tek gösterimde
Gotûbêjin
Yönetmen / Director: Nimet Gatar
Dersim, Amed ve Van’da düzenledikleri gezici sinema gösterimlerinde Kürt Sineması’ndan derlenen film seçkilerini bazen bir köy evinin duvarında, bazen şehir merkezindeki bir salonda izleyicisine ulaştırmak üzere yola çıkan belgesel ekibi, Base, Berfe, Nigar, Helun, Emine, Jiyan ve birçok kadın karakterin filmlerden taşan hikâyesini üç farklı şehirdeki kadınlara ulaştırdı. Sadece kadınlara açık olan film gösterimlerinde kadın kadına söyleşildi ve belgeselin adı da GotûbêJin konuldu. Daha önce Kürt Sineması örnekleriyle karşılaşmamış olan çoğu kadın izleyicinin atölyelerde kurdukları diyaloglar, filmlerde kadın ve erkek temsilleri üzerine yaptıkları yorumlar, katılımcıların kendi yaşamları üzerinden masaya yatırdığı erkeklik sorununu, patriyarkanın ne olduğu ve buna dair eleştirileri, yaşamlarımızdaki sorunun kaynağı neydi ve çözüm ne olmalıydı sorgulaması yanında, belgesel kendi yaşamlarından stran’larla dengbêj kadınları da anlatıyor.
To explore how Kurdish films could spark discussions on patriarchy with Kurdish women, the documentary team organized traveling cinema workshops in Dersim, Amed, and Van, Turkey. Screenings were held in villages and city centers, featuring films about women like Basê, Berfê, and others. These women-only sessions, named GotûbêJin (a blend of "to say" and "woman"), became spaces for dialogue. Viewers -many new to Kurdish cinema- discussed gender representation, masculinity, and patriarchy, linking film themes to their lives. The documentary captures their critiques, personal stories, and reflections on systemic oppression, alongside stran (songs) by dengbêj women (storytelling singers) sharing their experiences.
Ceyar’ı Kim Öldürdü?
Yönetmen / Director: Gül Abus Semerci
Bu belgesel, Türk dizi sektörünün tutkulu hayranlarına yakından bakıyor. Dizi fanlarının oyunculara, hatta senaryonun akışına müdahale edecek kadar kendilerini hikâyelere ait hissetmeleri, belgeselin merkezinde yer alıyor. Hayranların bu tutkunun peşinde dizi senaristlerine yönelik sosyal medya kampanyaları başlatmaları ve favori karakterlerini "kurtarma" çabaları, bu bağlılığın ne denli güçlü olduğunu gösteriyor. Öte yandan sektör temsilcilerinin fanlara dair yorumları ve profesyonel dünyalarının soğuk yüzü farklı bir cepheyi yansıtıyor. Hayranlık ve kibir, bağlanma ve mesafe gibi zıtlıkların bir arada yaşandığı bu dinamik, dizi dünyasına ve fanlarına dair bir portre sunuyor.
This documentary takes a close look at the passionate fans of the Turkish TV series industry, focusing on the way fans feel they belong to the stories, to the point of interfering with the actors and even the flow of the script. As a result of this passion, fans launch social media campaigns against the scriptwriters and try to 'save' their favourite characters, proving how strong this attachment is. On the other hand, the comments made by industry representatives about the fans and the cold face of their professional world are another striking aspect of the documentary. This dynamic, in which contrasting feelings such as admiration and arrogance, attachment and distance are experienced together, offers a portrait of the world of fiction and its fans.
- Event Type Festival, Film Gösterimi
- Duration 92 minutes
My Information
My Tickets
My Points
Change Password
Frequently Asked Questions