Tarihte Yaşanmamış Olaylar Theater Play
Age Limit: 12+
Duration: 90 minutes
"All that you will read in this book is fabricated.
It is a fabrication. It is bullshit.
The names, dates and events are not real.
They are imaginary."
Ülkü Tamer - "Unlived Events in History"
In this play you will not watch a parody of historical events, but history itself, a parody of reality. While the calendars show forgotten times and ancient ages, the Babylonians will besiege Egypt, Caesar's assassination will be decided, Albrecht will go after the Sicilian rose, Lord Wynter and Lady Cecilia will have no children, Oogna Mbuti will succeed in swimming and thus the curtain of "unlived" history will be lifted. "What if the real history is what we don't know, what we haven't learned?" We are not one of those madmen who make history with their tripe... At least we don't pass off events that "didn't happen" as history. We play and sing songs, we have fun and entertain. But still:
"Forgive us if we make history..."
With respect to Ülkü Tamer...
İKSV Gülriz Sururi-Engin Cezzar Theater Incentive Award and
With the contributions of Republic of Turkey Ministry of Culture and Tourism General Directorate of Fine Arts...
- Event Type Historical
- Duration 90 minutes
Furkan Güder
YOUNG WRITER
Ülkü Tamer’in 'Tarihte Yaşanmamış Olaylar' isimli eseri Faruk Üstün tarafından sahneye uyarlanıyor. Oyun, sorgulanması gereken gerçekliğin ve tarihsel gerçekleri bizim karşımıza yaşanmamış olaylar üzerinden çıkartıyor. Günümüzün önemli bir konusu haline gelmiş olan 'gerçek' ve 'düzmece' kavramları hakkında düşünmemiz ve en önemlisi bunların doğruluklarını sorgulamamız için bizlere alan açıyor. Bize anlatmak için, uydurma, düzmece ve palavra olan beş farklı hikâyeleri var. Her bir hikâyeden sonra gelecek hikâye için bizi meraklandırıyor. Hikâyeler arası geçişte ise biraz nefes alıp oyundan kopmamamızı sağlayan şarkılar var. Bu bütün şarkıları oyuncular çalıp söylüyor. Her bir hikâyeyle farklı bir medeniyete gidiyoruz. Mısır, Roma, Almanya, İngiltere ve Afrika. Farklı coğrafyaların farklı gerçek olmayan hikâyelerini izliyoruz. Ne kadar evrensel bir düzmece tarihin içinde olduğumuzun bir göstergesi gibi. Bu keskin geçişlerin bizi rahatsız etmiyor olmasının önemli etkenlerinden birisi kesinlikle tasarımı Cihan Aşar’a ait olan dekor. Her bir hikaye için aynı ölçüde oyuna hizmet ediyor. Kumpanya çadırı diyebileceğimiz bir çadırın önünde, içeriden buldukları her aksesuarları işlevsel bir şekilde hikâyelerini anlatmak için ve en önemlisi o hikâyeye bize inandırmak için çabalıyorlar. Kostümlerin tek bir coğrafyayı temsil etmemesi, beş ayrı parçada anlatılanların inandırıcılığı için oldukça önemli bir noktada. Kadıköy Boa Sahne yapımı olan ve benim de Kadıköy Boa Sahne’de izlediğim bu güzel oyun, sahneye çok güzel bir şekilde yayılmış. Aynı anda sahne üzerinde yedi oyuncu olsa da ne yaptıklarını çok iyi biliyorlar. Sahneler bizi yormayacak şekilde özenle kurgulanmış. Her hikâyeye ait danslar ve oyuncu trafiklerinde hareket tasarımcısı Utku Demirkaya’nın imzası var. Bütün bu tiyatral unsurların özenle bir araya gelmesi, ne anlatmak istediği ve bu nasıl yapılmalı dediğimizde, oyunun yönetmeni Emrah Eren’le karşılaşıyoruz. Ammar Özçelik, Atakan Avcı, Ezgi Nur Köycü, Eylül Gültekin, Murat Küçük, Utku Palta ve Yağmur Altay’la birlikte çıkılan bir buçuk saatlik bu tarih yolculuğunun temposu, onların enerjileri ve performanslarıyla hiç düşmüyor. Oyunda dönüp duran takvim gibi bu genç ve enerjik ekip bizi tarihin içinde döndürmeye kararlı.
1 users agree with this comment.
Emel E.
VIEWER
29 Şubattaki oyunu eşimle birlikte izledik. Oyun süresi: 1.5 saatti. Uygun bir süreydi, tadında bitti. Sandalyeler konforluydu. Belim bile ağrımadı. 100 kişilik küçük bir salondu. Sahne çok büyük değildi ve salonla uyumluydu. Oyunun böyle bir salonda ve sahnede oynanması oyunu birebir görerek sanki oyunun içindeymişsiniz gibi beni çok etkiledi. Bu yüzden salon ve sahne oyuna uygun tam da güzel bir seçim olmuş. Konu ilginçti. İlgiyle sonuna kadar sıkılmadan izledim. Sahne geçişleri, kıyafet değiştirmeler çok seriydi ve doğallıkları ile yaptılar. Ustacaydı. Bol bol mizah unsuru içeriyordu. Çok ustacaydı. Alkışlamak çok istedim. Sırf oyunun akşını bozmamak için nefesimi tutup sonuna kadar izledim. Oyunculuklar mükemmeldi. Her bir oyuncu birden fazla role girdi. Oyunun içinde interaktif öğeleri barındırması, roldan role geçilmesi, gerektiğinde dans edilmesi, müzik aleti çalınması, şarkı söylemesi müthişti. Ve tüm bunları seyirciye çaktırmadan seri halde yapabilmeleri ve bunu çok doğallıkla yapabiliyor olmaları. Özel tiyatro, evet. Ama, her anlamda değer. Mutlaka izlemenizi tavsiye ediyorum.
0 users agree with this comment.