Arkadaşım Pınar /// Seva

Arkadaşım Pınar / Seva

*İki ayrı film tek gösterimde

Arkadaşım Pınar

 Yönetmen / Director: Eylem Şen

*Gösterimin ardından ekip katılımıyla söyleşi gerçekleşecektir.

Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020 günü Muğla'nın Ula ilçesinde kayboldu ve cansız bedeni 21 Temmuz 2020’de Menteşe ilçesinin kırsal ormanlık alanda bulundu. Katil Cemal Metin Avcı, Pınar'ı önce yaralamış, sonra yakmış ve son olarak da üstüne beton dökmüştü. Kadın cinayetlerinin temelinde yatan erkek egemen bakış açısını görünür kılmak, cezasızlığın yarattığı etkileri göstermek, kadın dayanışmasını rolünü ve dava takibinin kadın mücadelesi açısından önemini göstermek için Pınar Gültekin davasını merkeze alarak geçmişte yaşanmış cinayetlere de değinen, bu alanda kadın mücadelesi sayesinde kat edilen mesafeyi görünür kılan bu belgesel aynı zamanda arkadaşlarının Pınar'ı unutturmamak için gösterdikleri çabanın anlatısıdır.

Pınar Gültekin went missing on July 16, 2020, in the Ula district of Muğla, and her lifeless body was found on July 21, 2020, in a rural forested area of the Menteşe district. The murderer, Cemal Metin Avcı, first wounded Pınar, then burned her, and finally poured concrete over her body. Through Pınar’s case and historical precedents, the film exposes how impunity perpetuates these crimes while highlighting women’s hard-won legal victories and solidarity networks. It juxtaposes the brutality of her murder with her friends’ relentless campaign to preserve her memory, framing their activism as part of a broader feminist resistance. By connecting individual trauma to systemic failure, the film challenges viewers to confront both the roots of gender violence and the transformative power of collective struggle, where mourning becomes mobilization, and loss fuels demands for justice.

Seva

Yönetmen / Director: Nesime Karateke

Belgesel deprem sonrası Antakya’nın yaralarını sarmaya çalışan insanların hikayelerini belirsizlik, boşluk, yas, filizlenme ve iyileşme kavramları etrafında inceliyor. Özellikle kadınların, çocukların ve gençlerin deneyimlerine odaklanan film, yıkımın ardından hayata tutunma çabalarını ve umudu yeniden yeşertme mücadelesini ele alıyor. Sanatın ve yaratıcı ifadenin iyileştirici gücünden beslenen bu yolculukta, toplumsal dayanışmanın ve kolektif üretimin önemi vurgulanıyor. Belgesel, Antakya’nın harabelerinden doğan yeni yaşam filizlerini takip ederken, insanların acıyla baş etme biçimlerini, direnişlerini ve dönüşümlerini samimi bir dille aktarıyor.

The documentary explores the stories of people striving to heal Antakya’s wounds after the earthquake, weaving together themes of uncertainty, emptiness, grief, renewal, and recovery. Focusing especially on the experiences of women, children, and youth, the film captures their struggles to hold onto life amid devastation and their fight to rekindle hope. Drawing on the healing power of art and creative expression, the documentary highlights the importance of community solidarity and collective resilience. As it traces the fragile sprouts of new life emerging from Antakya’s ruins, Seva intimately portrays how people cope with pain, resist despair, and transform through hardship, offering a poignant testament to resilience and rebirth.