Seyfi Bey

Sahne: Seyfi Bey (Seyfi Dursunoğlu-Huysuz Virjin)/ Armağan Çağlayan 🎭 Sahneden alıntılar: - "Armağan, eğer başıma bir gün bir şey gelirse benim sarı peruğumu tak, benim hayatımı sen oyna" (Huysuz Virjin) Aşağıda yer alan tüm sözler Huysuz'dan... - “Ben hiç risk almıyor muyum?! Tam 35 yıldır bu ülkede kadın kılığında sahneye çıkıyorum! Allah aşkına çocuklar; ben hiç risk almıyor muyum?” - Sahnede benim kendime hakaret ettiğimi duyarsanız "estağfurullah" diyeceksiniz. Hatta ben daha kendime hakaret etmeden, diyeceksiniz. Bırakır giderim sahneyi, verdiğiniz o bilet paraları götünüze girer. - O dönem Türkiye'nin durumu karışık Siktir et hangi dönem karışık değil ki - Pezevenkler korosu şarkı söyledi. (Sahnede kendisine hakaret eden bir seyirci ya da seyirciler olduğunda böyle söylüyormuş.) - Ankara seyircisi her zaman kibar, her zaman elit... - Benim için Hurysuz Virjin her zaman sahnede kaldi Ben dışarıda İstanbul beyefendisi... - Politika, din, spor (asla espri yapmam) Dünyanın başka ülkelerinde benim gibilere yaşam boyu başarı ödülü veriliyor Burada ise kanala uyarı, lisans ihlali cezası.... Kadın kılığında erkek... Bu muyum sadece ben onlar için. Huysuz'la Seyfi'yi ayirmak istiyorlarmış Ben zaten onlar yapmasın diye ben kendim yaptım bu ayrımı Ben bu halka yapılması en zor işi sevdirdim. Sırf beni 2 dudakları arasında küçümsemesinler diye... Ben ..... yı şu kadar senedir görmüyorum fakat ona olan sevgimi hala yaşatıyorum. Ben orada olmasam da beni hatırlayın... (sevin) Yorum: Çok çok çok iyiydi. Çok kaliteliydi. Gittiğim eserler arasında en iyilerindendi. Vay bee'liklerdendi bence. Hem çok güldürdü hem ağlattı. O kadar coştuk ki, parmağımdaki yarayı unutup bir kaç kere alkışlarken yaranın tekrar kanamasına sebep oldum. İlk sahneyi gördüğümde sahne küçücükmüş, burada bileti aldığım açı daralıyor, diye somurtmayı düşündüm. Sonra eserin daha görmeden çok güzel olduğunu ve mümkün olan en iyi faydayı nasıl sağlarım, diye düşündüm. Sahneye giriş yapınca açının bile gayet normal olduğunu ve hatta iyi ki bu açı olduğunu idrak ettim. İmkanı olanlar mutlaka gitmeli. Bizlerle iletişimi çok eğlenceliydi. ❤️🌸 Rolünün hakkını sonuna kadar vermiş ❤️🌸

Hayat görüşüne, dünyaya bakışına, sanatçı kişiliğine, yaratıcılığına, sanatı her şeyin üzerinde tutan duruşuna, cesaretine, çağdaşlığına (ÇYDD'ye bağışı en son ve maddi delil niteliğinde göstergedir), insanlığına hayran olduğum ve hürmet ettiğim sayın Seyfi Dursunoğlu ancak bu kadar doğru, eksiksiz, duygu dolu ve sanatla canlandırılabilirdi. Sayın Armağan Çağlayan bu projesiyle ülkemizin kültür hayatına çok büyük bir hizmette bulunuyor. Sayın Dursunoğlu'nun iktidar tarafından biz televizyon seyircilerinden koparılmasının ve bizim ondan koparılmamızın hukukla, çağdaşlıkla açıklanması mümkün değildir. Onun yukarıda saydığım kişilik özelliklerinin daha çok yurttaşa dokunması engellenmiş, Türk halkı önemli bir değerden mahrum bırakılmıştır. Yine de; Seyfettin Bey misyonunu öyle layıkıyla yapmış ki, tiyatro salonuna ilave koltuklar koymak zorunda kalmışlar. Bu oyun onlarca sene kapalı gişe oynamaya devam edecek. Zira, sanat güçlüdür ve mutlaka bir yol bulur. Oyunda emeğin, inancın, sebatın, sanatın, yaratıcılığın, nev-i şahsı münhasır olmanın, seyirciye saygının bir sanatçıyı nasıl en tepeye taşıdığı anlatılıyor. Bir süre sonra "Huysuz Virjin"in bir tek temsilini bile izlememiş genç yurttaşlar "Seyfi Bey" oyunu sayesinde evrensel değerlerin bir zamanlar ülkemizde saygı ve kıymet gördüğünü, yeniden görmesinin de kaçınılmaz bir hak olduğunu ve sanatın her zaman galebe çalacağını öğrenecekler. Sayın Dursunoğlu'nun ruhu şad olsun. Sayın Çağlayan'a da helal olsun…

Armağan Çağlayan ın oyun sonuna doğru tamamen attığı heyecanı ilk dakikalarda bedeninden okunuyordu. Hatta ilk 10 dakikada ardışık - önemsiz- iki replik unutup cümleyi başa sardığında sanki Seyfi Bey in bedeninden çıkıp kendine dışardan bakan ve nasıl olur bu diyen bir Armağan Çağlayan gördüm adeta. Yakın zamanda youtube kanalına üye olmuştum. Keşke daha önce tanıyıp izleseydim dedim kendime. Sesini yükselterek kullandığı sahnelerde sesin yüksekliği değil ama kullanımının oluşturduğu akustik mini travma dışında her şey tadında ve bütünleşikti. Aynı Seyfi Bey in dediği gibi çocukluğumda annem babam kardeşimle kimsenin yargılamadan çok severek bağrına bastığı Huysuz u çok özlemişim. Armağan Çağlayan bir vefa borcu olarak gördüğü herkesle paylaşmak istediği Huysuz- Seyfi ikilisinin dünyasına ait pencereyi sağ sağlıklı iken bize ardına dek açmış. Benim için de oyunu görmek Huysuz a bir vefa oldu. Güzel ruhunuza sağlık. Sizin de ‘yeriniz her daim müstesna’ sevgili Armağan Çağlayan…

Oyun inanılmazdı, mutlu anılarımız güzel hatıralarımız canlandı. Kendisi gibi, çok güzel oturtmuş Armağan bey karakteri ve güzel yazmış, oynuyor. Bazı yerlerde sanırım diksiyon yada hızlı konuşma sebebiyle kelimeleri tam seçemedik (tiyatroda adına ne denir tam olarak bilemiyorum ama yer yer anlayamadığımız tam duyamadığımız/seçemediğimiz kelimeler, cümleler oldu). Armağan beyi hiç bu kadar sempatik, içten, seyirci dilinden anlayıp tam bir bağ ve iletişim kuran halini görmemiştim ilk oldu, yılların aşırı tecrübeli oyuncularına taş çıkarabilir bu konularda, gerçekten bizim için bir oyundan öte çok değişik bir tecrübe oldu. Not: oyunda elektrikler kesildi, salonun eksikliği nedeniyle ve seyircinin talebi üzerine kendisi ışık ve ses olmadan çıplak sesiyle oyuna devam etti, takdire şayan bir kez daha alkışlıyorum.. Sevgiler saygılar efendim.. =)

Huysuz Virjin’in hayatını anlatan bir tiyatro oyununa gittim. Hem güldüm hem ağladım, gerçekten çok duygulandım. Sahneye çıkma isteğini, halkın alkış sesine olan tutkusunu, önüne çıkan engellere ne kadar üzüldüğünü ve yaş aldığında ölümden başka bir yere gidememenin verdiği çaresizliği o kadar iyi anladım ki… Çok ağladım, çok duygulandım ve oyunun sonunda uzun uzun alkışladım. Helal olsun! Oyunun sonunda sahneden ayrılmak istemeyen Armağan Çağlayan’ı seyirci uzun süre alkışladı. Kalp atışlarını saklayamayan Çağlayan’ın selamlaması hepimizi derinden etkiledi. Sevgili Armağan sahne sizin eviniz, helal olsun! Allah rahmet eylesin. Bu değerli karakteri canlandıran Armağan Çağlayan’a da uzun ve güzel bir ömür dilerim.

Oyunun buradaki yorumlarına bakarak olumsuz düşüncelerim oldu ama bence Seyfi Dursunoğlunu çok sevmeyen yada beğenmeyen meraktan gittiği kişiler olduğunu düşünüyorum. Tek kişilik oyun ne kadar güzel olabilir diye düşünüyorsun ama oyunu izledikten sonra ancak bu kadar güzel olabileceğini görüyorsun.Armağan Çağlayan çok güzel oynamış çok beğendiğim bir oyundu.Zaman zaman çok güldüm zaman zaman Seyfi bey le bizde üzüldüğümüz dakikalar oldu. Görülmeye değer bir oyun. Oyun hakkında tek eksik olabilecek şey keşke sonunda yada oyunun için de bir yerde Seyfi Dursunoğlu’nun sesinden bir kanto müziği şarkısı gelseydi Katina’nın Elinde Makası diye…

Çok beğendim. İlk dakikarda biraz yadırgadım ama ilk 5 dakikadan sonra sahnede Seyfi Beyi izledim sanki…Armağan Çağlayan, sen ne güzel bir insansın…❣️ Nasıl güzel bir ah de vefa.. oyuncu olmadan, böyle zor bir işin altından kalkmak çok zor. Ama Seyfi beyi o kadar iyi tanımış ki… Sahnede Armağan Çağlayan’ı gördük ama Seyfi beyi izledik. Oyunun sonunda da Seyfi beyi de , Armağan Çağlayan’ı da ayakta, avuçlarımız acıyana kadar alkışladık… Umarım alkışlarımız da, sevgimiz de Seyfi Bey’e ulaşmıştır. Allah gani gani rahmet eylesin. Mekanı cennet olsun🤲 Armağan Çağlayan’a da, Seyfi Beyin vasiyetini gerçekleştirdiği için teşekkürler🙏

Oyuna, senaryoya ve Armağan Çağlayan'a puanım beş, ancak keşke bir de burada oyun dışında salonu puanlamak mümkün olsa. Ankara MEB Şura salonunda izledim oyunu 17 Şubat 2025te. oyunun ikinci yarısında elektrik gitti ve jeneratör sadece seyirci bölümünü aydınlattı, mikrofon yok spot yok hiçbir sahne ekipmanı çalışmadı, Armağan Bey tüm bu konsantrasyon bozucu ortama rağmen oyunu çıplak sesiyle oynadı ve seyirciye olan saygısını gösterdi, herşeye rağmen duyguyu aktarmayı başardığı üstün bir performanstı. Selamın sonunda da kendi hatası olmayan bir durum yüzünden seyirciden özür diledi. MEB Şura Salonu seyirciden özür dilemeli.

Harikulade bir oyunculuk.. yaklaşık 2 saat ve tek perde de olağanüstü bir performansla insanın kalbine dokunmayı başaran bir Armağan Çağlayan.. gözyaşlarınızı tutamadığınız ama bir o kadar da güldüğünüz dakikalar .. İzlemeyi özlediğimiz unutulmaz Huysuz Virjin’in hayatı ancak bu kadar güzel sahneye aktarılabilirdi.. Yazan, oynayan ve emeği geçen herkesin emeklerine sağlık.. Uzun zamandır böylesine güzel bir oyunu izleyebilmek uzun zaman etkisini hissedeceğim replikler .. Işıklar içinde uyu bizim bitanecik Huysuzumuz Seyfi Dursunoğlu.. 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻✨✨✨✨✨💖💖💖💖💖💖🌸🌸🌸🌸🌸🌸🥰🥰🥰🥰🥰🙏🏻🙏🏻🙏🏻🙏🏻🙏🏻🙏🏻

SeyfiDursunoğlu'nun yarattığı huysuz virjin, sadece bir sahne karakteri değil, aynı zamanda toplumun gerçeklerine, tabularına ve önyargılarına bir aynadır. ve bu ayna, seyirciye kendi yüzlerini göstererek, onları hem güldürür hem düşündürür. Yıllarca güldüren ve düşündüren yanıyla; yasaklanışıyla, küskünlüğü ile ve de gidişiyle başlı başına bir hikayedir. hala okunasıdır ve de izlenesidir. ruhu şad olsun. Armağan Çağlayan’ın usta oyunculara taş çıkartacak performansı ise izlemeye değerdi. Gerçekten hem özlem dolu, hem kahkaha dolu, hem de gözyaşları ile güzel bir oyun izledik .